Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Genel Cerrahi Klinik Şef yardımcısı Doç. Dr. Ömer Bender, meme kanserine ”rahim kanserine neden olan Human papilloma Virüsünün yol açabileceği ve meme kanserinin de aşıyla önlenebileceği” varsayımına dayalı bir çalışma hazırladıklarını, bu çalışmayla Amerika’da ödül aldıklarını söyledi.
Doç. Dr. Bender, Kalifornia Üniversitesi’ne bağlı çalışan Dr. Susan Love Araştırma Vakfı’nın meme kanseri ile ilgili projelere destek verdiğini, vakfın kadınların meme kanseri konusunda bilinçlenmesi için büyük çapta çalışmalar yaptığını belirtti.
Bender, çalışmalarının 10 proje arasından birinci seçilerek en büyük para ödülü olan 20 bin doları almaya hak kazandığını kaydetti. Vakfın, projenin ilk sonuçlarını sabırsızlıkla beklediğini, umut verici sonuçlar alındıkça desteğinin artacağını vurgulayan Bender ”300 bin dolarlık bir fonu da bize aktarabileceklerini taahhüt ettiler. Gerçekten kurduğumuz hipotezi doğrulayacak sonuçlar alırsak, daha detaylı araştırmalar için 300 bin dolarlık bir fonu da bize verecekler” dedi.
”AŞIYLA MEME KANSERİ ORANINI DÜŞÜREBİLİRİZ”
Çoğu kadının rahim ve meme kanseriyle hayatının bir döneminde karşılaşabildiğini kaydeden Bender, şunları söyledi:
”Rahim kanserine HPV virüsü sebep oluyor. Rahim kanserini aşıyla önlemek mümkün. Rahminde bu mikrop, bu virüs olan hanımlara aşı yapılarak, rahim kanserinin gelişmesini engellemek mümkün. Aynı olayın memede de olabileceği varsayımıyla bu projeyi hazırladık. Eğer meme dokusunda da aynı virüsü saptayabilirsek, aşıyla meme kanseri oranını düşürebiliriz. Meme kanserinde ameliyat dışında ilave yöntemler var ama esas yöntem ameliyat. Meme kanserinin gelişimine HPV’nin neden olduğunu tespit ettiğimiz takdirde, meme kanserinin gelişmesini önleyeceğiz. Hazırladığımız proje, çok önemli bilim adamları tarafından beğenildi. Projenin sonuçları ilgiyle, merakla bekleniyor.”
HPV’nin bazı genlerde bozukluk yaparak tümör gelişimini kolaylaştırabildiğini vurgulayan Bender, ”Vücutta tümör gelişimini engelleyen bazı genler var. HPV’nin bozukluk yarattığı genler fonksiyonunun yerine getiremediği için kanser gelişimini engelleyemiyor. Bunu bilimsel olarak ispat etmeye çalışıyoruz. Dünyada, bu konuda çok detaylı çalışma yok. Bu virüs, insan vücudunun birçok yerinde olabilir. Meme kanserinin gelişmesinde de bunun etkisi olabilir. Bunlar bir hayalle başladı ama aşama aşama ispatla ilerliyor” diye konuştu.
”MİLYONLARCA KADIN BU HASTALIKLA KARŞI KARŞIYA”
Bender, 11 kişilik bir ekiple çalıştıklarını, bu düşüncelerinin dünyadaki çok önemli bilim adamlarının da aklına yattığını ve bu nedenle birinci seçildiklerini vurguladı. Amerika’da 26 Şubat’ta düzenlenen törende ödül aldıklarını ifade eden Bender, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Umut ediyoruz ki çok iyi sonuçlar alacağız ya da kurgumuzu destekleyen sonuçlar alacağız. Onları aldığımızda çok farklı çalışmalar gündeme gelecek. Amerika’da 100 kadının 12’si hayatının belli döneminde meme kanseri oluyor. Bu çok yüksek bir oran. Türkiye’de de milyonlarca kadın bu hastalıkla karşı karşıya. Çok büyük bir kitleyi etkileyecek bir yöntem olacak inşallah. Ayakları yere basan bir proje. Çok önemli bilim adamlarının değerlendirmesi sonucu birinci olduk. Onun için, bizim ümidimiz daha da arttı. Bizim savımızı, bu konuda uzman olan kişilerin de desteklemesi, ödüllendirmesi bizi daha da cesaretlendirdi.”