Lazerler tıpta ilk olarak 60’lı yılların başında cerrahide kullanılmaya başlandı. (CO2, Nd-YAG, Argon vs.). Cerrahi lazerlerin çıkış güçleri watt mertebesindedir. Laser ışını, uzun impulslarda ve şiddetlidir / güçlüdür.Sonraki yıllarda lazer, tıpta başka maksatlarla da kullanılmaya başlandı. Lazer ışınının akupunkturuygulamalarında iğne gibi stimulatif bir etkisi olduğu görüldü ve akupunturistlerin yaygın kullandıkları birmetod haline geldi.Lazerin kullanımını sadece akupunkturla sınırlamak, kendi kendimize çalışma sahamızı daraltmak demektir. Çünkü Akupunktur lazerin kullanıldığı sahalardan sadece biridir. Lazer ışınının lokal uygulanması youlu ile çok geniş bir sahada tedavi çalışmaları yapmak mümkündür.
a- Biyostimulasyon Etkisi:
Lazer ışınına maruz kalan bölgede şu olayların olduğu görüşü ağılıklı olarak kabul edilmiştir: Doku içindeki ışık reseptörleri değişebilir, lazer enerjisi hücre bazında etki eder ve hücresel metabolizmanın hızlanmasını sağlar; mitokondrial prosesin aktivasyonu sağlar, lazerin uyarımının etkisi ile makrofaj, Collagenus fibres’te ve fibroplast artışı sağlanır. ATP sentezinde % 200 artış,
– ATP sentezinde % 200 artış;
– Lazer ışınına muhatap bölgedeki iyileşme sürecinde, katalizör olaraqk rol oynayan bazı bioaktif maddeleri ihtiva eden parçalarda, collogenus fibres’te artış;
– Kan damarlarının onarım ve ve yenilenmesinde artış;
– Enzim aktivitesinde arttış; (Succiyldehydrogenenes, lactatdehyrogenes, acidphosphate, nonspecificesterase);
– Yaraların mikroplara karşı dayanıklılığında artış;
– Hücre bölünmesindeki doğal üretrimde atrış;
– Protein sentezinin uyarılması;
– Deri ve sinir reflex yollarının uyarılması.
b- Antiflogistik Etki:
Prostaglandinlerin sentezindeki etki, inflamasyon medyatörlerinin kompleks seviyesi kadar lokaldir.
c- Analjezik Etki:
A Funikülilerin aktivasyonunu ve C Folikülilerin de inhibisyonunu sağlar, opiadis ve beta endorfinlerinin salgılanmasını arttırır, lokal etkisi kompleks ağrı medyatörleri seviyesi kadardır.
d- Vazodilatasyon etkisi:
Özellikle prekapiller sistem üzerinde etkilidir. Aşağıdaki şekil dalga boyuna göre lazer ışınının doku tarafından emilimini (absorbsiyonunu) gösterir. Yukarıda belirttiğimiz etkiler dikkati nazara alınırsa, lazerin hangi konularda kullanılabileceği daha net olarak ortaya çıkar. Veya yukarıdaki etkileri göz önünde bulundurularak her hangi bir vaka için lazer kullanılıp kullanılamayacağı hususunda kolayca karar verilebilir.

LAZERİN AKUPUNKTUR VE NÖRAL TERAPİDEKİ ETKİSİ:
Lazer nöral terapide zar potansiyelini yaklaşık 90 mV. ‘a kadar yükselten prokain’e benzer bir etkiye sahiptir. Lazer ışınındaki enerji hücre potansiyelinde bir artış sağlar. Lazerin akupunkturdaki etkisi de ayni yolla açıklanabilir. Noktalar ve meridyenler yüksek enerjili fotonlar tarafından aktive edilirler.

DALGA BOYUNA GÖRE LAZER IŞINININ PENETRASYON ETKİSİ:
Dalga boyu lazer ışınının rengini belirler. Her laserin belli bir dalga boyu vardır ve bu ölçüde maddelere nüfuz ederler veya yansıtılırlar, absorbe edilirler veya dağıtılırlar. Dokudaki dağılma lazer ışınının geniş bölgelere yayılmasını sağlar. Yukarıdaki şekilde de gördüğünüz gibi, lazer ışını dalga boyuna göre farklı derinliklere nüfuz eder. Yapılmak istenen tedaviye göre veya inilmek istenen derinlik ve elde edilmek istenen etkiye göre uygun dalga boyunun seçilmesi gerekir. Aksi halde çalışmalardan beklenen sonuç alınmayabilir.

BIYOKİMYASAL BİYOELEKTRİK BİYOENERJETİK ETKİ
1- Mikrosirkülasyon uyarımı
2- Hücresel trofik uyarım
1. Analjezik etki
2. Anti enflamatuar, Antiödemik etki ve dolaşımın normalizasyonu
3. Biyostimulasyon etkisi

LAZERKAYNAĞI LAZER IŞINI ABSORBSİYON
DİREKT VEYA PRİMER ETKİ
İNDİREKT ETKİLERİ

• DAR BÖLGE
• GENİŞ BÖLGE
• GENEL

GENEL TERAPOTİK ETKİLERİ
Aşağıda düşük yoğunluklu lazer tedavide en çok kullanılan dalga boylarını ve etki ettiği derinlikleri göreceksiniz. Laser Tedavide, inilebilen derinlik uygulamanın ve vakanın cinsine göre çok önemlidir. Bunun için tedaviesnasında yapılacak tedaviye ve inilmek istenen derinliğe göre lazer üreten prob seçmek gerekir. Aşağıda Low Level Laser Tedavide en çok kullanılan dört dalga boyunun etkili olabildiği derinlikler belirtilmiştir.
a- 632.8 nm.: Rengi kırmızı, HeNe lazer. Kan tarafından yüksek derecede absorbe edilir. Penetrasyon < 5mm. Dermatoloji, diş hekimliği, jinekoloji, KBB vb. branşlarda, cilt ve mukozanın yüzeysel tedavisi veakupunktur (yüzeysel noktalar) için kullanılabilir. Güç değeri mW. (miliWatt)’larla ifade edilir (1000mW=1 W; 1 mW=10-3 W.).
b- 635 nm.: Rengi kırmızı, HeNe karakteristiğine en yakın diyot lazerdir. Kan tarafından yüksek derecedeabsorbe edilir. Penetrasyon < 5mm. Dermatoloji, diş hekimliği, jinekoloji, KBB vb. branşlarda, cilt vemukozanın yüzeysel tedavisi ve akupunktur (yüzeysel noktalar) için kullanılabilir. (1000mW=1 W; 1
mW=10-3 W.).
c- 670 nm.: Rengi kırmızı, HeNe karakteristiğine yakındır. Penetrasyon < 10mm. Yüzeysel tedavi çalışmalarının yanında, küçük el eklemleri, hematomlar, ödemler, skarlar vb. konularda kullanılırlar. Güç değeri mW. (miliWatt)’larla ifade edilir (1000mW=1 W; 1 mW=10-3 W.).
d- 830 nm.: IR bandındadır. GaAlAs (Galyum Alüminyum Arsenik) türü ve continious lazerlerdir. Gözle görülmez. Penetrasyon 50mm.’den fazladır. Derin dokulara inmek için tercih edilir. Derin penetrasyon etkisi sayesinde, özellikle Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Ortopedi, Spor Hekimliği vb. branşlarda tercih edildiği gibi, uygun problarla yüzey tedavisinde de kullanılabilir. Güç değeri mW. (miliWatt)’larla ifade edilir (1000mW=1 W; 1 mW=10-3 W.).
e- 904 nm.: IR bandındadır. GaAlAs (Galyum Arsenik) türü ve IMPULS lazerlerdir. Gözle görülmez. Penetrasyon 50mm.’den fazladır. Derin dokulara inmek için tercih edilir. Derin penetrasyon etkisi sayesinde, özellikle Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon, Ortopedi, Spor Hekimliği vb. branşlarda tercih edildiği gibi, uygun problarla yüzey tedavisinde de kullanılabilir. Güç değeri W. (Watt)’lar ile ifade edilir, ancak impuls tekniği ile ortalama gücü miliwatt’lar mertebesine çekilir. Dolayısıyla dokuda bir hasar oluşturmaz.

Write a Reply or Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir