Dr.Cemalettin EKMEKCİOĞLU HACAMAT (Hijama = Islak Kupa Tedavisi) Hacamat; ilgili bölgelere uygun büyüklükteki kupaların vakumlanarak bir süre bekletildikten sonra, yüzeysel insizyonlar yapılmasını ve takiben; oluşan bu mikro kesilerin üzerinin tekrar kupalarla kapatılarak vakumlanması ve açığa çıkan kanın beden dışına alınması işlemidir. Tedavinin başarılı olabilmesi için kan alınacak noktaların ve bölgelerin doğru seçilmesi önemlidir. Akupunktur; hem noktaların ve bölgelerin seçiminde, hem de doğru kombinasyonların oluşturulmasında en önemli yardımcıdır.
Akupunkturun etkisini açıklamakta kullandığımız kuto-visseral refleks, kapı kontrol teorisi gibi bir takım teoriler hacamat için de ileri sürülmüş olmakla birlikte hacamatın etkisini en iyi açıklayan mekanizma; kan alma işlemiyle mikrosirkülasyonun normalize olmaya başlaması; bunun sonucunda da bağ dokusunun detoksifikasyonu ve bedenin ilgili bölgesinin Anasayfaostazisinin sağlanmasıdır. Hastalıklara sebep olan faktörlerden bir tanesi de bedende aşırı toksin birikimidir. Hacamat doğru bir şekilde uygulanırsa vücutta biriken toksinlerin bir kısmı kanla birlikte dışarı alınabilmektedir. Hacamat, akupunkturun temel prensiplerine göre uygulandığı takdirde başarılı bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. WET CUPPING THERAPY (Hijama = Wet Cupping Therapy) Wet Cupping is the procedure that appropriate size cups are vacuumed on the related regions and after they are waited for some time, superficial incisions are performed and following; these micro incisions occurred are closed by the cups, they are vacuumed and the blood coming out of the body is removed. To achieve a successful treatment, choosing the right points and regions is critical. Acupuncture is the most important assister in choosing these regions and points as well as making the right combinations of them. As well as some theories such as cuto-visceral reflex, Gate Control Theory used for describing the effects of Acupuncture are asserted also for cupping, the mechanism that is describing the cupping in the best way is that microcirculation begins normalizing by the bloodletting procedure; as a result of that detoxification of the connective tissue and Anasayfaostasis of the body’s related region are provided. One of the factors that causes diseases is accumulated toxins in the body. If Wet Cupping Therapy is applied properly; toxins that accumulated in the body can be removed with the excess blood and detoxification is achieved. Wet Cupping emerges as a successful therapeutic approach if it is applied according to the basic principles of Acupuncture. Bilindiği üzere;hücreden dışarı atılan atıklar lenfatik kapillerler tarafından alınarak mikrosirkülasyona aktarılırlar. Yani lenf sıvısı dediğimiz sıvı aslında , büyük ölçüde bedenin dışına atılması gereken toksinleri içinde barındırır. Bu sistem normalde çok düzenli olarak işler.Aşırı toksin birikiminde önce kapiller bileşkede sonra da interstisyel ortamda ve bağ dokusunda staz oluşur.Bu durum vasohumoral disregülasyondur. İşte hacamat uygulamasını yaptığımız dermisin orta-üst bölgesi ,tam olarak bu sorunlu bölgedir.Böylece atıklarla dolu lenf sıvısını ve periferik kanı drene etmekteyiz. UYGULAMA METODUMUZ İşlem yapılacak noktaların ve bölgelerin seçimini akupunktur metodolojisine göre yapmaktayız.Bir kupanın kapsadığı alanda genellikle birden fazla akupunktur noktası bulunmaktadır. OLGU SUNUMU Hasta: E. K. , 33 yaş, kadın Öyküsü: 10 yıldır geçmeyen alerji mevcut, Özellikle boğazda laringo-trakeal bölgede ve oro-farenkste şiddetli kaşıntı hissi, Geçmeyen öksürük, Özellikle geceleri gelen, uykudan uyandıran öksürük nöbetleri, Uyku uyuyamadığından dolayı depresyon İlaçları: Antihistaminik ve antidepresan kullanıyor. TEDAVİ 06.04.2015’te tek seans Hacamat uygulaması. Li 11 bilateral (Kalın barsak 11) Lu 1-2 bilateral (Akciğer 1 ve 2) CV 19-20 (Alıcı damar 19-20) Noktalarının olduğu bölgelerde toplam 5 (beş) adet kupa kullanılarak hacamat tedavisi yapıldı. SONUÇ Tedavinin uygulandığı günün gecesi öksürük nöbeti geçirmeden rahat uyku uyudu. Allerji, kaşıntı ve öksürük bir hafta içerisinde ortadan kalktı. İlaçlarını artık kullanmıyor. En son 27.08.2015 te telefon ile görüşüldü: Tam remisyon hali devam ediyor. BAZI BİYOKİMYASAL PARAMETRELER AÇISINDAN , İNTRAVENÖZ KAN ÖRNEKLERİNİN, HACAMAT KAN ÖRNEKLERİYLE KARŞILAŞTIRILMASI Dr.Cemalettin EKMEKCİOĞLU BAZI BİYOKİMYASAL PARAMETRELER AÇISINDAN , İNTRAVENÖZ KAN ÖRNEKLERİNİN, HACAMAT KAN ÖRNEKLERİYLE KARŞILAŞTIRILMASI ÖZET: Hacamat geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarından birisi olup, binlerce yıldır hem koruyucu hekimlik hem de sağaltıcı hekimlik alanında başarıyla kullanılmaktadır. Hacamat uygulamasında,bedenin değişik bölgelerinden ama daima çok yüzeysel olarak,epidermisin altından,dermis bölgesinden kan alınmaktadır. Bu çalışmamızda;23-75 yaşları arasında 10 erkek ve 2 kadın toplam 12 denek seçilmiştir. Bu deneklerden intravenöz yolla kan örnekleri alınmış,akabinde de aynı kişilere hacamat uygulaması yapılarak hacamatla elde edilen kan örnekleri de alınmış ve laboratuarda bazı parametreler incelenmiştir. Biyokimyasal parametreler olarak üre,ürik asit,total kolesterol,trigliserit,ağır metallerden de kurşun,cıva,alüminyum ve arsenik temel alınmıştır. HİPOTEZ: İntravenöz olarak alınan kan ile hacamatla alınan kan bir çok açıdan farklılık göstermektedir. Üre,ürik asit, total kolesterol,trigliserit,kurşun , cıva, alüminyum ve arsenik değerleri hacamat kanında,venöz kana göre daha yüksek seviyelerdedir. AMAÇ: Venöz kan parametreleri ile hacamat kan parametrelerinin karşılaştırılarak,aralarında bir fark olup olmadığı eğer fark varsa;hangi değerlerde ne kadar fark olduğunun saptanması amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışmada 23-75 yaşları arasında 10 erkek, 2 kadın toplam 12 denek seçilmiştir.Deneklerin kliniğimize başvuru nedenleri birbirinden farklı olup teşhis konulmuş olan rahatsızlıkları; Hepatit-B , kronik yorgunluk, gonartroz, hiperlipidemi, panik atak, boyun fıtığı, fibromiyalji,hipertansiyon,tremor ve kronik böbrek yetmezliği idi.Bazı hastalarda bu rahatsızlıklarının yanında başka kronik şikayetleri de mevcut idi. 05.06.2015 ile 12.08.2015 tarihleri arasında yapılmış olan çalışmamızda,öncelikle üre,ürik asit,total kolesterol ve trigliserit değerleri ölçümlendi.Sadece bu değerlerin incelenmesi düşünülürken daha sonra çalışmaya kurşun,alüminyum,arsenik ve cıva olarak ağır metaller de dahil edildi. Hastalardan kan alınırken öncelikle intravenöz kanlar alındı.Her denekten üre,ürik asit,total kolesterol ve trigliserit için kırmızı kapaklı tüple kan alındı.Kurşun,cıva,alüminyum ve arsenik için de ağır metallere özel olan EDTA içerikli mor tüplere kan alındı. Venöz kanlar alındıktan sonra,hacamat uygulaması gerçekleştirildi.Hacamatla kan alınan bölge tüm deneklerde aynı değildi.Hacamat uygulanan bölgeler;bedenin arka tarafında baş bölgesi,trapezius,interscapular alan,scapula altı,processus mastoideus,karaciğer zonu,paravertebral bölgeler,lomber vertebralar,sacrum,diz bölgesi,kosto-vertebral bileşke idi. Venöz kanda olduğu gibi;hacamat kanında da üre,ürik asit,total kolesterol ve trigliserit için ayrı tüpe; kurşun,cıva,alüminyum ve arsenik için özel ayrı tüpe olarak iki tüp hacamat kanı alındı. Deneklerden alınan kanlar; 3500 devirli santrifüjde 13 dakika santrifüje edildi.Daha sonra aynı gün içinde soğuk zincirle, akredite olan laboratuara iletildi. Bulgular karşılaştırıldığında ölçümlenen değerler açısından venöz kan ile hacamatla elde edilen kan arasında farklılık olduğu görülmektedir.İncelenen tüm parametrelerde; hacamat kanındaki değerler daha yüksek bulunmuştur. Biyokimyasal parametreler (üre,ürik asit,total kolesterol ve trigliserit)grubu;ağır metallerle (cıva,kurşun,alüminyum,arsenik) karşılaştırıldığında ağır metallerin,çok daha anlamlı bir şekilde yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır. En az değişiklik ürik asitte %2.07 olup,sırasıyla üre (%9.38),total kolesterol %12.95 ve trigliserit (%18.23)şeklindedir. Ağır metallerde ise en az değişiklik arsenik %6.28 , sonra sırasıyla kurşun %26.15, alüminyum %37.54 ve cıva %73.40 tır. GENEL DEĞERLENDİRME VE HEDEFLER: Denek sayısının 12 olması tarafımızca yetersiz görülmektedir. Ancak denek sayısını 80 ile 100 arasına çıkararak çalışmalarımızı devam ettirmeyi düşünüyoruz. Ayrıca her denekte hacamat kanı alırken sadece bir bölgeden değil,aynı anda değişik bölgelerden kan alarak çalışma yapmayı planlıyoruz.Yani venöz kanı hem DU 20 den alınan kanla,hem yintang bölgesinden alınan kanla,hem GB 21 bölgesinden alınan kanla,hem BL 25 bölgesinden alınan hacamat kanıyla hem de ST 36 bölgesinden alınan hacamat kanıyla karşılaştırmak istiyoruz. Bunların dışında, yukarıda adı geçen sekiz parametre dışında diğer bir çok laboratuar değerlerinin de bu kapsamlı çalışmaya dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. TEŞEKKÜR EDERİM