Göz çevresindeki deri, vücudumuzun en ince derisidir. Gözaltı morlukları, yapısal olabildiği gibi bazı hastalıkların da belirtisini oluşturabilir. Dr. Arda Eminza, göz altı morluklarının demir eksikliği ve karaciğer hastalıklarının belirtisi olabileceğini söyledi. Morluklar, aynı zamanda aşırı yorgunluk, uykusuzluk durumunda da ortaya çıkabilir.
Acıbadem Kocaeli Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Arda Eminza, göz altında oluşabilecek morlukların kansızlık, demir eksikliği ve karaciğer hastalıklarının belirtileri olabileceğini söyledi. Göz çevresindeki derinin (periorbital), vücudumuzun en ince derisi olduğunu ifade eden Eminza, “Kan deri yüzeyine yakın genişlemiş damarlardan geçtiği zaman mavimsi bir
renk tonu üretebilir. Göz çevresinde kemik yapısı çukurda olan kişilerde, gölgeleme de gözlerin altında koyu renk oluşumunda katkıda bulunabilir. Göz altındaki damarların geniş olması ve kemik yapısı genelde genetik bir özellik olarak gözlenmektedir.” dedi. Göz çevresinde sürtünme ve kaşıntıya sebep olan her etkennin, gözaltındaki cildin koyulaşmasını sağlayabileceğini söyleyen Eminza, “Cilt alerjisi, astım, burun alerjisi ve hatta besin alerjisi göz altında leke ve koyulaşmaya neden olabilir.” diye konuştu.
Yetersiz ve düzensiz beslenmenin gözaltı morluklarını artırabileceğini kaydeden Eminza, kansızlık ve demir eksikliği durumunda, dokulara yeterli oksijen ulaşamadığı için göz altı derisinin mor görünebileceğini dile getirdi. Eminza, hamilelik döneminde demir eksikliğine bağlı gözaltındaki damarların daha da belirginleşebileceğini söyledi. Arda Eminza, gözaltındaki morlukların nedenlerini şöyle sıraladı: “Uykusuzluk ve yoğun çalışma temposunda cilt daha soluk olduğu için göz altındaki toplardamarlar daha belirgin hale gelir. Yaş ilerledikçe kolajen lifleri (bağ dokusu) inceldiği için gözaltı derisi saydamlaşır ve var olan koyulaşma daha belirgin hale gelir. Göz altındaki morluk ve koyulaşma karaciğer hastalıklarına ve bazı ilaçlara bağlı olabilir. Bilimsel çalışmalarda, göz altı koyulaşma sebeplerinin oranı; yüzde 40 damar genişlemesi, yüzde 38 yapısal, yüzde 12 tahriş sonrası koyulaşma ve yüzde 10’u gölge etkisi olarak saptanmıştır.”
Dr. Eminza, tedavi hakkında yapılması gerekenler hakkında şu ifadelere yer verdi: “Sağlıklı beslenmek, yeterli uyumak, sigara içmemek ve güneş ışınlarından korunmak tavsiye edilir. Eğer kansızlık ve demir eksikliği durumu varsa tedavi edilmesi gerekir. Deri, burun ve akciğerde alerji durumu varsa tedavi edilmesi ve kontrol altına alınması durumunda göz altı morluklarında azalma görünür. Dermatolojik açıdan kapatıcı makyaj dışında, bazı renk açıcı kremler mevcut olmakla birlikte bir uzman hekim tarafından tavsiye edilmesi önerilir.”