1. sınıfta çocuğu olan ailelerde tatlı bir heyecan var. Acaba ne zaman okumaya geçecek bizim çocuk diye. İlk ‘E’ harfini öğrendi. Sonra ‘L’yi birleştirdi.

Şimdi “Ela Lale el ele”yi öğrendi. Ama fark ettiniz ki; çok zor öğreniyor. Okuması hızlı değil. Arkadaşlarından geri kaldı. Öğrendiği harfleri ertesi gün unutuyor… Zor da olsa okumayı öğrendi ama şimdi de okurken sık sık yerini kaybediyor, harfleri atlıyor, birbirine karıştırıyor; yanlış, eksik ve yavaş okuyor. Aslında çok zeki ama “Niye okuyamıyor bu çocuk?” diye soruyor anne.

 

 

Okuma bozukluğu, bir çeşit öğrenme güçlüğüdür. Özel öğrenme güçlüğü, çocuğun ilkokulda bazı akademik alanlarda zekâsı düzeyinde performans -başka bir psikiyatrik veya nörolojik bir neden olmadan- başarı gösterememesiyle kendini gösterir. Çocuk okuma, yazma veya matematik becerilerinde öğrenme güçlüğü yaşayabilir. Ve dikkatli bir aile, hayatın diğer alanlarında başarılı olan bu çocuğun (Disleksi olan bir çocuk matematikte çok iyi olabilir veya sosyal ilişkileri çok iyi olan bir çocuk okuma güçlüğü yaşayabilir) akademik alanda başarısızlığına anlam veremez. Bazı aile ve öğretmenler de ne yazık ki çocuğa ‘geri zekâlı’ ve ‘tembel’ damgasını vururlar. Halbuki yapılan testler ve klinik değerlendirme sonucu çocuğun zekâsı normal çıkar. Bu, tamamen biyolojik ve yapısal bir sorundur. Tedavide klinik test ve gözlemler sonucu uzman tarafından özel eğitim programı uygulanır. Eğitim programına aileler sabırla devam etmeli; çocuğu hırpalayıcı, suçlayıcı, küçük düşürücü, özgüvenini zedeleyici davranışlardan kaçınmalıdırlar. Çünkü zaten çoğu öğrenme güçlüğü olan çocuklarda özgüven eksikliği görülmektedir. Aileler, çocuğa moral anlamda destek olmalı, bunun yapısal bir sorun olduğunu sık sık kendilerine hatırlatmalılardır. Eğer çocuğun zekâ düzeyi çok iyiyse öğrenme güçlüğü ilk yıllarda fark edilemeyebilir ama dersler ağırlaştıkça problem belirginleşir. Öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile birlikte görülebilir. Erken teşhis ve tedavi önemlidir.

Okuma bozukluğu olan çocuklar okumayı sevmez, ders çalışmak istemez, okuma sırasında çok sıkılırlar. Sesli okuma çalışmaları yapılmalı, okuduğunu anlatması ve özet çıkarması istenmelidir. Okuması takip edilmeli ve okumasını kolaylaştıracak yöntemler denenmelidir.

EĞER ÇOCUĞUNUZ…

Harfleri yanlış okuyup karıştırıyor (b-d, m-n, c-ç, s-ş gibi), okurken harfleri, heceleri veya kelimeleri atlıyor, kelime içinde harflerin yerini değiştiriyor, okurken sık sık duruyor, yerini kaybediyor ve yavaş okuyor, okuduğunu anlama ve anlatmada zorlanıyorsa ‘disleksi’den şüphelenilmeli.

DİSGRAFİ (YAZMA BOZUKLUĞU)..

Benzeyen harfleri karıştırıp birinin yerine diğerini yazıyorsa (b-d, m-n, c-ç, s-ş), noktalı noktasız harfleri karıştırıyor (o-ö, u-ü, ı-i), noktalama işaretlerini kullanmıyor, karışık ve kötü yazıyor, kelimeleri ayırmadan bitişik yazıyorsa ‘yazma bozukluğu’ sorunu olabilir.

MATEMATİK BECERİ BOZUKLUĞU (DİSCALCULİ)..

Matematikteki sembol ve terimleri anlamakta zorlanıyor, dört işlemi yapmakta zorlanıyor, sayıları tanımada ve öğrenmede güçlük çekiyor, sayıları ters yazıyor, problemi anlamada zorlanıyorsa ‘matematik beceri bozukluğu’ndan şüphelenilmelidir.

Write a Reply or Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir