Çocuk gelişim uzmanları, çocukların duygu ve düşüncelerini dile getirmesi, isteklerini ifade etmesi ve aile birlikteliğinin, muhabbet ortamının oluşturulması için aile toplantılarının gerekli olduğunu ifade ediyor. Pedagog Adem Güneş, toplantı sayesinde çocuklarda ‘aidiyet’ duygusunun geliştiğini söylüyor. Aile fertleri, birbirlerinin öncelik konularını tanıyor. Kimin, neyi, ne kadar önemsediği su

 

yüzüne çıkıyor.

Günlerden perşembe, saat 20.00’ye geliyor. Telli ailesinin evinde diğer günlerden farklı bir hareketlilik var. Rümeysa Hanım yemek masasına çerezleri, çayları ve o güne özel hazırladığı ikramları yerleştiriyor. 2 yaşındaki kızı Berra Betül taşıma işinde ona yardım ediyor. Sinan Bey, gündem notlarına bakıyor. Hazırlıklar tamamlanınca 7 yaşındaki Yusuf Enes’in de masadaki yerini almasıyla çok önemli bir toplantı başlıyor. 4 kişilik Telli ailesi her perşembe bu saatte karşılıklı oturup, geçen hafta neler yaptıklarını, gelecek günler için planlarını, bir haftalık yemek menüsüne varıncaya kadar kendilerini ilgilendiren her şeyi konuşuyor. Evin düzenini sağlamak için koydukları kurallara uyulup uyulmadığını kontrol ediyor, yeni kararlar için oylama yapıyor ve birbirlerinin duygularını, yorumlarını dinleyerek sohbet ediyorlar. Altı ay önce Rümeysa Hanım’ın zorlamasıyla başladıkları aile toplantılarını artık iple çekiyor tüm aile fertleri.

Çocuk gelişim uzmanları, çocukların duygu ve düşüncelerini dile getirmesi, isteklerini ifade etmesi ve aile birlikteliğinin, muhabbet ortamının oluşturulması için aile toplantılarının çok gerekli olduğunu ifade ediyor.

Pedagog Adem Güneş, toplantı sayesinde çocuklarda ‘aidiyet’ duygusunun geliştiğini söylüyor. Güneş’e göre, çocuk, içinde bulunduğu aileye ve orada konuşulan konulara katkı sağladıkça kendi ailesine bağlılığı pekişiyor. Serbest ve herkesin eşit kabul edildiği bir ortamda düşüncelerini rahatça ifade edebilmenin verdiği ‘kişilik gelişimini’ yaşıyor. Problem çözme yeteneği geliyor. Aile fertleri, toplantılarda birbirlerini ve birbirlerinin öncelik konularını tanıyor. Kimin, neyi, ne kadar önemsediği su yüzüne çıkıyor. Ailelerin temel sorunu olan aile içi kurallar toplantı heyeti tarafından ve oybirliği ile oluşturulmaya çalışılıyor. İlk zamanlar Sinan Bey’e çok da önemli gelmemiş toplantı yapmak. Gerekli olmadığını, işe yaramayacağını düşünmüş, hatta ‘siz konuşun ben kabul ederim kararlarınızı’ gibi bir tavır takınmış. Rümeysa Hanım’ın kararlı tutumu sayesinde devam etmişler ve kurallar yerleştikçe ev içinde yeni bir düzen oluşmuş. Aile toplantısının ebeveynler için de olgunlaştırıcı bir süreç başlattığını ifade eden Sinan Telli, aynı çatı altında yaşamanın aile olmak için yetmediğini, ailenin bir eğitim yuvası olduğunu fark ettiklerini söylüyor. Çünkü toplantılarda kendi sorunlarını da çözmeye başlamışlar. Rümeysa Hanım, özel bir dershanede idareci olan eşinden izin günlerinde cep telefonlarını tamamen kapatmasını istemiş. Sinan Bey buna itiraz edince, ara çözüm olarak zil sesinin kapatılmasında anlaşmışlar. Ayrıca, çocuklar varken şiddet içerikli program izlememe kararı aldıkları için Sinan Bey çok sevdiği Kurtlar Vadisi’nden vazgeçmek zorunda kalmış.

Yatmadan önce tuvalete gitmeyi reddettiği için 6 yaşına kadar gece altını ıslatan Yusuf Enes, toplantıda alınan karar üzerine tuvalet alışkanlığı kazanmış. Ayrıca, dişlerini fırçalaması, vaktinde uyuması, ödevlerini yapması ve toplantıda kendisinin de kabul ettiği yemekleri yemesi anne-babası için büyük kazanç olmuş. Bir hafta boyunca toplantıda isteyeceği şeylerin listesini çıkaran Yusuf Enes de ilk olarak tarhana çorbasından kurtulmuş.

Yapacağınız aile toplantısında usul ve üslup nasıl olmalı?

Pedagog Adem Güneş, aile toplantılarında usul ve üslubun nasıl olması gerektiğini şöyle anlatıyor:

Aile toplantıları haftada bir defa ve belirli bir saatte olmalı. O vakitte başka bir aktivite planlamamalı.

Toplantının doğal başkanı ‘baba’dır.

Toplantıya dahil olma ve oy kullanma yaşı ‘yedi’dir. Yedi yaşından küçük çocuklar isterse sadece bulunmak için katılabilir.

Kararlar oybirliği ile alınmalı. Oybirliği oluşmazsa anlaşma yoluna giderek ortak bir nokta bulunmalı.

Toplantıda göreceli olarak herkes eşittir. Herkes düşüncelerini dile getirmekte özgürdür. Kimsenin kimseyi küçük düşürmeye ve hor görmeye hakkı yoktur. Çocuk da olsa anlatacağı konu bitmeden müdahale edilmemelidir.

Toplantıda alınan kararlar sadece bir kişiye yönelik olmamalı, hedef olarak sadece çocuktan beklentilere dönüşmemeli. Anne-baba bir olup çocuğundan beklentilerini sıralamamalı.

Toplantı sırasında cep telefonları, televizyon ve dikkat dağıtıcı her şey kapalı olmalı.

Kararlar bir deftere not alınmalı ve sonraki haftalarda takip edilmeli.

Write a Reply or Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir