Bakırköy Fizyorom Fizik Tedavi Merkezi’nden fizik tedavi uzmanı Abidin Tanrıkut, hayatı olumsuz etkileyen bu hastalık için, ses dalgalarının kullanıldığı ESWT yöntemiyle yapılan tedavide yüzde 75-80 oranında başarı sağladığını belirtiyor. 3-5 seanslık ESWT’den sonra hasta rahatlıkla yürüyebiliyor. Tedavide kullanılan bu yöntemin bilinen ciddi bir yan etkisi yok.

Hastalığın tanısı, röntgen filmi ya da MR ile konulan ve toplumda yaygın olan bu hastalık, 40 yaş üstünde daha sık görülüyor. Fizik tedavi uzmanı Abidin Tanrıkut, topuk kemiğinin sert bir yere çarpması, kilo probleminin ortaya çıkardığı baskı, uzun süreli yürüme ve koşmanın, bu hastalığa sebep olduğunu söylüyor. Topuk dikeni, ayak tabanını saran zarın zorlanmaya bağlı olarak topuk kemiğine yapışmasıyla oluşuyor. Zamanla kireçlenmeye bağlı olarak, gül dikeni halini alan bu kemik zarda mikropsuz iltihaplanmaya neden oluyor. Sabahları kalkıldığında yere basamama şeklinde görülen ağrı, 5-10 dakika içinde hafifliyor. Ancak gün içinde istirahat sonrası ilk basmada ağrı tekrarlıyor. Tedavi edilmediğinde, ağrı artarak yürümeyi engelliyor. Hastalığın kendiliğinden geçme ihtimalinin düşük olduğuna dikkat çeken fizik tedavi uzmanı, erken tedavinin iyileşme süresini hızlandırdığının altını çiziyor.

Abidin Tanrıkut, ayakkabı seçiminin önemini ifade ederken, yumuşak tabanlı, topuk kısmı darbe emen ayakkabılar giymenin ağrıyı azalttığına dikkat çekiyor. Yürüyüş ve koşu ayakkabılarının ideal olduğunu söyleyen Tanrıkut, diğer ayakkabıların topuk kısmına ise silikon veya başka malzemelerden yapılmış destekler konulmasının faydalı olacağını ve ayakkabıda 2-3 cm topuk boyunun yeterli olacağını belirtiyor. Ayak tabanını esnetecek egzersizlerin ise sabah ilk kalkışta yapılması gerektiğini ve gün içinde birkaç kez tekrarlamanın faydalı olacağını anlatıyor

Write a Reply or Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir